25 Aralık 2009 Cuma

Sevgili Bankacılar...

Sevgili Bankacılar,

Mesleğinizden nefret ettiğinizin farkındayım ama lütfen bunun acısını, bizlerden yani "müşteri"lerinizden çıkarmaktan vazgeçin. Gerçekten artık hepinizden bıktım. Bir de çeşit çeşitsiniz, hangi birinize çatacağımı, hanginizle nasıl uğraşacağımı bilemiyorum.
Öncelikle beyler, sizlerle genelde pek bir problem yaşamıyorum. Nedense kadınlara nispeten daha iyisiniz. Ama siz de o bankanın sahibi gibi davranmaktan vazgeçin aaa. Bir de sizde gözlemlediğim başka bir şey de, planlama sorununuzun olduğu. Bir sürü saçma işlem yaptırıp, gerçek işlemin ne olduğunu karıştırıyorsunuz. Biraz pratik zeka lütfen...
Kadınlar, ah siz yok musunuz? Bakın ne güzel dedim, lütfen yok olun. Anlıyorum bütün gün oturuyorsunuz, cins cins insan geliyor, hepsiyle uğraşıyorsunuz, e tabii sürekli oturduğunuz için kilo alıyorsunuz falan bunalıma giriyorsunuz. Ama ben miyim canım suçlusu? Nedir yani, İktisat ya da İşletme artık ne okumak gerekiyorsa, ben mi dedim onu okuyun diye. Ya da ekonomist olmanızın önündeki engel ben miyim?
Hele hele tanışmanızın 1. saniyesinde "canım" "güzelim" "sen" demiyor musunuz, yemin ediyorum saçınızı başınızı yolarım. Nerden "canın" oluyorum ulan ben senin? Pardon sizin. Ne haddinize? Birbirimizin hayatındaki yerimizi bilelim; ben müşteriyim, siz de benim işlerimi yapmakla yükümlü çalışansınız. O kadar (Müşteri de o bankanın dönmesini sağlayan kişi, para kaynağı, unutuyorsunuz da bol bol).
Eğer memnun değilseniz bu tanımdan, meslek değişimine, koca parası yemeye yönelebilirsiniz...

Hiçbiriniz öpmüyorum, mümkünse bir daha görüşmeyelim, bay! Gerçi aranızda kırk yılın başında çıkan dünya tatlısı olanlar da var, onları öpüyorum, her şeye yardımcı olmaya çalışıyorlar falan onları görmek isterim. Yanaklarından sanal makas bile alırım. Bay!

e.

3 yorum:

esrarengiz şeyler

O bankanın sınavları o kadar zor ve zahmetli ki acısını bizden çıkarıyorlar sanki.. Ha bir de kendilerini birşey sanmalarının sebebi de bu olabilir.. Sınavların zor olduğunu nerden mi biliyorum? Müstakbel nişanlım(!) 4 ayrı banka sınavına girdi de ondan:)

Seyhan Çelik

eskiden (ben 5-6 yaşlarındayken) bankacılar böyle değildi=)). annemle babam bankacı; onlar çalışırken müşterilerden müdürden felan sürekli hediyeler gelirdi. bunların özel müşterileri olurdu, onların evine bile gittiğimiz olmuştur. sonra biz büyüdük ve kirlendi dünya işte=) şimdikiler niyeyse ukala, yanlış fiş aldım diye dalga geçmişlerdi bi keresinde uyuzlar >=/

serkan aydoğan

ya bir de bu bankalara reklam yapan adamlar da çok soğuk oluyor. kimisini tanıyorum. sistemimizin teminatı kurumlarımızı eğlenceli gösteren amcaları tanımak istemezsiniz eminim.

öptüm bay!  © Blogger template por Emporium Digital 2008

Voltar para o TOPO